Küresel krizin en popüler yatırım araçlarından birisi şüphesiz altın olmuştur. Emtia fiyatlarının genel anlamda artışa geçtiği bu kriz döneminde altın talebi, altının tarihsel öneminin de etkisiyle diğer emtiaya göre bir adım öne çıkmıştır. Peki altın fiyatları nelerden etkilenir, altın fiyatlarının aşağı ve yukarı yönde hareket etmesine neden olan faktörler nelerdir?
Altın fiyatları ekonominin temel ilkesi olan arz ve talep dengesine göre belirlenir. Altın, hem spot hem de türev piyasalarda işlem gören spekülatif bir yatırım aracıdır, altın fiyatlarını kısa vadede değiştiren en önemli nedenlerin başında bu özelliği sayılabilir. Bu yazıda ise altın fiyatlarını, ya da başka bir ifadeyle altın arzı ve talebini orta ve uzun vadede etkileyen nedenler listelenmiştir. Bu yazıda geçen "altın fiyatları" ifadesi 1 ons altın, yani yaklaşık 28.3 gram altının uluslar arası piyasalarda işlem gören dolar kuru üzerinden fiyatı için kullanılmaktadır. Yazının en altında yer alan altın arz ve talep tablosunu incelemeyi unutmayınız.
Altın fiyatlarını etkileyen dört ana faktörden bahsedebiliriz;
1. Endüstriyel ve Kişisel Altın Talebi:
Altının geniş bir kullanım alanı olması global olarak oldukça yüksek talep görmesine neden olmaktadır. Altın, mücevherat olarak talep görürken aynı zamanda iletken, kolay işlenebilen ve sağlam yapısı nedeniyle sanayinin bir çok alanında da kullanılmaktadır. Bu kullanım alanları dışında altın önemli bir bireysel yatırım ve tasarruf aracıdır. Yüzyıllardır zenginlik sembolü olan altın, özellikle ülkemizin de dahil olduğu belirli kültürlerde tasarruf aracı ya da kötü gün dostu olarak görülür, çoğu zaman fiyatına bakılmaksızın biriktirilerek saklanır.
Dünya altın konseyinin raporlarına göre son 5 yılın ortalama yıllık tüketim amaçlı altın talebine bakıldığında 2.000 ton altının mücevherat, 400 ton altının sanayi, 1.500 ton altının ise külçe ve para altın talebinden geldiği görülmektedir. Tüketim amaçlı altın talebinin ortalama yıllık 4.000 ton olduğu söylenebilir.
Altın talebinin en çok olduğu ülkelere bakıldığında ise Çin ve Hindistan'ın açık ara önde olduğu söylenebilir. Çin yıllık 1.300 ton, Hindistan ise 1.000 ton altın talebiyle toplam tüketim amaçlı altın talebinin %60'ını karşılamaktadır.
Özet olarak; bireysel talebin arttığı dönemlerde altın fiyatlarının artışa geçmesi beklenmelidir.
2. Altın Üretimi (Arzı):
Altın üretimi kısıtlı altın kaynaklarının çeşitli teknolojiler yardımıyla madenlerden çıkarılması işlemidir, madencilik ile elde edilen altın dışında hurdadan geri dönüştürülen altın da toplam arza ilave edilmelidir. 2013 sonunda dünyada yeryüzüne çıkarılmış 177.200 ton altın bulunmaktadır. Madenlerde her yıl yaklaşık 3.000 ton altın üretilebilmektedir. Her yıl ortalama 1.000 ton altın ise geri dönüşüm vasıtasıyla tekrar piyasaya sürülmektedir. Özet olarak son 5 yılda yaklaşık yıllık 4.000-4.500 ton altın arzının gerçekleştiği söylenebilir.
En büyük üç altın üreticisi ülke sırasıyla Çin, Avustralya ve Rusya'dır. Bu üç ülke toplam altın üretiminin yaklaşık %30'unu karşılamaktadır.
Altın çıkarma maliyetleri de altın fiyatlarını belirleyen önemli unsurlar arasındadır. Altın madenciliğinde oluşacak maliyet artışları altın fiyatlarını doğrudan etkileyebilir. Altın maliyetinin altın fiyatlarının üzerine çıkması ve madenlerin zarar edecek duruma gelmesi de mümkündür, fakat altın fiyatları maliyetin altında kalıcı olmaz.
3. Merkez Bankalarının Altın Rezervleri:
Rezerv ihtiyat ya da yedek anlamına gelir. Merkez bankaları çeşitli ekonomik sıkıntılara ve uluslar arası ödeme zorluklarına karşı rezerv varlıklar bulundururlar. Merkez bankaları rezervlerini farklı para birimleri üzerinden bulundurabileceği gibi, çeşitlendirmeye gitmek ve enflasyona karşı korunmak amacıyla altını da bir rezerv aracı olarak kullanırlar.
Aşağıdaki listede sırasıyla merkez bankalarının altın rezervleri görülmektedir:
Merkez bankalarının faiz politikaları da altın talebini etkiler. Örneğin faizin düştüğü bir ortamda yatırımcılar daha fazla getiri için nakit yerine altına yatırım yapmayı tercih edeceklerdir. Son yıllarda da küresel para arzıyla beraber düşen faizlerin sonucunda altın fiyatlarının rekorlar kırması, faizlerin tekrar yükselişe geçeceği beklentisiyle altına olan talebin düşüşe geçmesi bu duruma örnek gösterilebilir.
4. ABD Doları'na olan Talep:
Dünya'da ABD Doları'na olan talep ile altın fiyatları arasında negatif korelasyon olduğu söylenebilir. Doların zayıfladığı dönemlerde altına olan talep artarken, doların güçlendiği dönemlerde altın fiyatları düşüş göstermektedir. Bu biraz da altının dövize karşı korunma (hedge) amaçlı kullanılmasına bağlıdır.
ABD Doları'nın 6 farklı para birimine karşı değerini ölçen dolar endeksi ile altın fiyatları karşılaştırıldığında dolar ve altın arasındaki negatif korelasyon daha rahat görülebilir. Aşağıdaki grafikte 2011'den itibaren altın fiyatları ve dolar endeksinin seyri karşılaştırılmıştır. Kırmızı grafik altın fiyatlarını, yeşil ise dolar endeksi grafiğidir. Grafik incelendiği takdirde dolar endeksinin düşüşe geçtiği, yani doların zayıfladığı dönemlerde altın fiyatları yükselişe geçmektedir.
Yukarıdaki faktörlerde yaşanacak olumlu ya da olumsuz gelişmeler sonucunda altın fiyatları orta ve uzun vadede değiştirecek nedenlerdir. Özellikle kısa vadeli spekülatif yatırımlar dışında, uzun vadeli altın yatırımı yapmak isteyenlerin bu faktörlerdeki değişimleri takip etmelerinde fayda bulunmaktadır.
Bu yazıda yer alan bir çok istatistiği özet olarak gösteren aşağıdaki altın arz ve talep tablosunu da inceleyebilirsiniz. Bu tablo 2014 üçüncü çeyrek itibariyle Dünya Altın Konseyi'nin raporlarından alınmıştır.